Modern sanatın öncülerinden ve soyut sanatın Türkiye’deki ilk temsilcilerinden Fahrelnissa Zeid’in kapsamlı bir koleksiyonuna sahip İstanbul Modern, sanatçının 1940-1970’li yıllar arasında en etkin olduğu döneme ait yapıtlardan oluşan bir seçkiyi sergiledi.
1901 yılında Sadrazam Cevat Paşa’nın yeğeni olarak Büyükada’da doğan Fahrelnissa Zeid, yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı ile ressam Aliye Berger’in kardeşi, ve seramik sanatçısı Füreya Koral’ın da teyzesidir. Bir dönem yazar İzzet Melih Devrim ile evli olan sanatçının çocukları ressam Nejad Devrim ve yönetmen, tiyatro sanatçısı Şirin Devrim’dir. Sanayi-i Nefise’nin ilk kadın mezunları arasında olan sanatçı, resim öğrenimine Paris’teki Académie Ranson’un Stalbach Atölyesi’nde, sonrasında İstanbul’daki Namık İsmail Atölyesi’nde devam eder. 1934 yılında Irak’ın Ankara temsilcisi Emir Zeid ile evlenen sanatçı, prenses unvanını alır. 1942 yılında D Grubu’na katılan ve grup sergilerinin ardından ilk kişisel sergisini 1944’te Maçka’daki evinde açan Zeid, 2. Dünya Savaşı sonrası Paris, Londra, New York gibi birçok şehirde yapıtlarını sergiler. 1976 yılında Amman’a yerleşen ve orada kendi adını taşıyan bir sanat enstitüsü kuran sanatçı, 1991’de hayata veda eder.
Coşkulu ve etkili kompozisyonları ile tanınan Zeid’in resim dili, tek üsluba indirgenemeyecek kadar canlı ve zengindir. Sanat hayatının başında minyatür kurgusuna uygun şekilde inşa edilmiş figürlü kompozisyonlar yaratan Zeid, olgunluk döneminde vitray yüzeylerini anımsatan geometrik ve serbest soyutlamacı çalışmalarıyla öne çıkar. Sanatçı, son dönemlerinde ise çoğunlukla portreler üzerine çalışarak bireylerin psikolojilerini yansıtmaya odaklanır.
Fahrelnissa Zeid’in 2017 yılında Tate Modern’ açılan ve İstanbul Modern’in de koleksiyonundan sekiz yapıt ödünç verdiği retrospektifi, daha sonra Deutsche Bank KunstHalle, Berlin ve Sursock Müzesi, Beyrut’u ziyaret etti. Sanatçının İstanbul Modern’deki seçkisinde ise, Zeid’in ustalaştığı soyut geometrik komposizyonlar, Bizans - İslam - Batı sanatına ait referansların yer aldığı ve kendine özgü renk paletiyle birleşen dışavurumcu resimleri yıllar sonra yeniden sergilendi.
Küratörler: Levent Çalıkoğlu, Deniz Pehlivaner