Adnan Varınca, Léopold Lévy ve Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyelerinde eğitim gördüğü İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden 1948 yılında mezun olur. 1957-1973 yılları arasında Paris’te resim araştırma ve çalışmaları yapar.
Adnan Varınca’nın sanatı, ruhunu belli bir dinginliğe kavuşturduktan sonra bir darbede resmini gerçekleştiren Uzakdoğulu ressamları anımsatır. O da, uzun yıllar süren bir iç hesaplaşmanın ardından, kendi ile sanatı, ruhu ile fırçası arasında hiçbir engel kalmadığında, yalın nesnelerden ve aşina olunan manzaralardan, iç mekânlardan yola çıkarak zengin iç dünyası ile görsel belleğinin bileşimlerini sergiler; sıradan meyveleri, çiçekleri, manzaraları, odaları büyülü imgelere, mücevherlere dönüştürür. Gerçek nesnelere odaklanıp araya hiçbir soyut düşüncenin girmesine izin vermeyen bu yaklaşım, yaşama sevincini, coşkusunu yalnızca resim yaptığında tadan, kendini bulan bir kimliğin kendine seçtiği yoldur.
Resim
Tuval üzerine yağlıboya
73,5 x 60,5 cm
Oya – Bülent Eczacıbaşı Koleksiyonu
İstanbul Modern Sanat Müzesi / Uzun süreli ödünç