1962 yılında Çin, Pekin’de doğan sanatçı, 1983-1988 yılları arasında Merkez Güzel Sanatlar Akademisi’nde heykel bölümünde okur. Pekin’de çalışan ve yaşayan sanatçının sanatla ilgili ilk deneyimleri çocukluğunda aile üyelerinin yönlendirmesiyle gerçekleşir. Üniversitede okuduğu dönemde, Çin’in Avrupa’dan etkilendiği ve 1980’lerde ortaya çıkan “85 New Wave (85 Yeni Dalga)” adlı avangart akım etrafında sanat ortamında büyük bir hareketlenme oluşur. Sonrasında sanatçı, Akademi’nin gerçekçi etkisiyle güncel dünyanın modernist yaklaşımından bir sentezle kendi üslubunu geliştirir.
Zhang Wang’ın 1995 yılından beri üzerinde çalıştığı “Jia Shan Shi” adlı seri, çıkış noktasını Çin kültürü ve felsefesinden alır. Kaya, Çin kültüründe özel yeri olan bir metafordur. Çatlak, eğik, geçirgen ve dokulu yapısı bahçe tasarımında uygulanır ve sakinliği, içedönüklüğü, dayanıklılığı ve eklektik olma halini simgeler. Çinli bilginler, jeolojik süreçlerden geçmiş ve doğanın çok değerli bir parçası olan kayalara özel bir ilgi duyarlar. Bilginler, doğal birer heykel olan taş ve kayaları, maddi ve manevi anlamlarıyla, insan ve doğa arasındaki bağı temsilen şehirlerde yarattıkları bahçelerde kullanırlar. Zhang Wang, bu geleneği değiştirerek yeniden ele alır; tarihi kültürel arka planı, güncel olan ile bir arada düşünerek, geleneksel olana yeni bir bakış açısı kazandırır. Sanatçı, kayaların paslanmaz çelik levhalar ile kalıbını alır, bu levhaları pürüzsüz bir biçimde bir araya getirir, cilalayarak şekil verir. Parlaklığıyla dikkat çekici ve aynaya benzer yüzeyiyle çelik, etrafındaki her şeyi yansıtarak mekân algısını değiştirir. Geleneksel olana güncel bir müdahalede bulunan sanatçı, izleyicinin hayal gücünü yenilemesini sağlar, maddi ve manevi kavramlarının yönünü değiştirir.
Zhang Wang “Jia Shan Shi 121” adlı heykelinde damarlar, boşluklar, kavisler oluşturarak, detaylara gösterdiği önem ile doğal olan kayanın kavramsal dönüşümünü tamamlar. Kayanın varlığını, doğal olanı taklit etmekten, yapay bir kaya yaratmaya doğru değiştirir. Sanatçı, böylece geleneksel olan ruhaniyeti gerçek olan metalin yansımasında aramamızı sağlar.
Heykel
Paslanmaz çelik
247 x 177 x 120 cm
İstanbul Modern Sanat Müzesi Koleksiyonu