Murat Akagündüz, 1970

1970 yılında Gölcük, İzmit’te doğan Murat Akagündüz, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde 1988-1995 yılları arasında öğrenim görür. Sanatçı İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. Hafriyat Grubu kurucu üyelerinden olan Akagündüz’ün modern dünyadan hareketle yaptığı ilk dönem serilerinde, şehirlerin yolları, otobanları, kurumsal binaları, parkları ve kamusal alanları anıtsal özellikler taşır. Bu resimlerde insan, merkezi konumda olmasa da, sanatçının nasıl bir yaşam tarzına işaret ettiği açıktır. Güçlü desen temeliyle sanatçı, yalnız, uzak, soluk ve soğuk kent yaşamını çarpıcı bir biçimde ele alır.

Murat Akagündüz, boya kullanımından mekân tercihlerine, kompozisyon kurgusundan anlatım diline kadar, yapıtlarında farklılıklara açıktır. Resimlerinde genellikle sadık kaldığı tür ise manzaralardır. Kente ait izlerle başlayan manzara resimleri, ilerleyen dönem serilerinde kentlerden uzaklaşarak doğaya yakınlaşır. Dağların, adaların, yeryüzünün, yükseklerde kurulmuş kalelerin, nehirlerin ihtişamı, etrafındaki sisle beraber daha da artar. Coğrafyanın geçmişini de hissettiren resimlerinde doğa, her şeyden uzak, tek, yorgun ama ayaktadır.

Sanatçının Cumhuriyet Halk Partisi aracılığı ile 1938-1945 yılları arasında gerçekleştirilen Yurt Gezileri’ne referansla yola çıktığı ve bu tecrübeyi deneyimleyerek yeniden düşündüğü “Ada-Kıta” serisi, Akagündüz’ün kişisel hikâyesi ile manzaranın belleğinden ilham alır. Anadolu’nun çeşitli şehirlerine yaptığı seyahatlerde gerçekleştirdiği çizimleri ve manzara resimlerinden yola çıkar. Tuval üzerine reçine ile tek renk boyanmış resimlerinde ışık kullanımı büyülü, mekân kavramı muğlaktır. Yalın manzaranın gücü, sanatçının toprağı betimleyişindeki gerçekçilik ve etrafındaki atmosferin yarattığı belirsizlik arasındaki ilişkide yatar. Issız toprak dokusunun görkemi, reçinenin açık ve koyu kahverengisi ile birleşince resimlerindeki doğa ikonlaşır. Akagündüz, “İda-Soma”da kayanın kudreti ile yeryüzünün bir başınalığının altını çizer.