PATLAT ŞEHRİ (SAUTE MA VILLE), 1968
Belçika |DCP, Siyah-Beyaz, 13’| Fransızca
Yönetmen: Chantal Akerman
Akerman’ın 18 yaşındayken çektiği filmin tamamı daracık bir mutfakta geçer. Sınırlar içine, özellikle de mutfağa hapsolmuş kadının özgürlüğe giden yolu yok edici bir eylemle açmasını ironik bir dille anlatır. Bu sert ve trajikomik hikâyenin başrolü, slapstick komedisi karakteri gibi oynayan yönetmenin kendisidir.
İKİNDİ TUZAKLARI (MESHES OF THE AFTERNOON), 1943
ABD |DCP, Siyah-Beyaz, 14’| Diyalogsuz
Yönetmen: Maya Deren, Alexander Hammid
Çiçek, anahtar, açık kapı, ekmeğin içindeki bıçak, cevapsız telefon, aynadaki figür… Tüm bunlar bir tür kâbusun içine düşmüş bir kadının gördükleri, bilincinden akanlar. Bağımsız sinemanın öncüsü kabul edilen Deren’in kocasıyla çektiği bu unutulmaz gerçeküstü, avangart filmi, Cannes Film Festivali’nde 16 mm dalında Büyük Ödül’ü kazandı.
İÇERİDE (INTERIORS), 2006
İngiltere |DCP, Siyah-Beyaz, 3’| Diyalogsuz
Yönetmen: Ursula Mayer
Film, mimar Ernö Goldfinger ve eşi Ursula'nın 20. yüzyıla ait ünlü sanat koleksiyonlarının da bulunduğu Londra'daki evinde gezinen iki kadını izliyor. İki kadın asla karşılaşmaz, evin merdivenini çıkıp inerler, odalardaki eşyalara dokunurlar. Onları asıl buluşturan ise Barbara Hepworth'ün heykeli olur. Film mimarlıkta ve sinemadaki kadınların eksikliğini vurgular.
KÜRKLÜ KAHVALTI (THE LUNCH IN FUR), 2008
İngiltere |DCP, Renkli, 7’| Diyalogsuz
Yönetmen: Ursula Mayer
Film, 70’lerden modernist bir cam evde üç ikonik kadın sanatçı olan Dora Maar, Meret Oppenheim ile Josephine Baker arasındaki bir buluşmayı hayal ediyor. Esrarengiz bir oyun içinde, üç kadın doğrudan etkileşim yerine objelerle ilişkiye giriyorlar. 16mm çekilmiş bu film, Sürrealizm fikrini hatırlatarak objelerle diyalogları genişletme fikrine dayanıyor.
YUMUŞAK KUMAŞLAR (SOFT MATERIALS), 2004
İngiltere |DCP, Renkli, 10’| Diyalogsuz
Yönetmen: Daria Martin
Zürih Üniversitesi Yapay Zekâ Laboratuvarı'nda çekilen bu 16mm film, performans sanatçısı olan bir erkek ve kadını, vücut farkındalığına sahip, kendi beden deneyimleriyle fonksiyonlarını öğrenmiş robotlarla tanıştırıyor. Birlikte dans ediyorlar. Film modernizmin “insan ve makine” kavramına yeni bir bakış açısı sunuyor.
İstanbul Modern Sinema, “Hep Buradayız” sergisindeki kadın sanatçılardan ilham alarak, sinema sektöründeki cinsiyet eşitsizliğini vurgulayan “Boşluğa Dikkat” projesine devam ediyor. Yeni etkinliğin odak noktası, sinema endüstrisindeki kadınların eksikliğinin çokça hissedildiği yapım tasarımı ve sanat yönetimi olacak.