Stüdyo STEAM: Kelimeler ve Algoritmalar

Stüdyo STEAM: Kelimeler ve Algoritmalar

İstanbul Modern’de Yapay Zekâ ile Sanat Eğitimi  

“Kelimeler ve Algoritmalar”

17 Aralık 2024

İstanbul Modern’de, genç ve yetişkinlere ayrılan, P&G Oral-B iO sponsorluğunda gerçekleşen Stüdyo STEAM’in üçüncü eğitim programı “Kelimeler ve Algoritmalar”, yapay zekâ ile gerçekleştirilen sanatsal üretim biçimlerini tanıtarak günümüz sanatının deneyimlenmesine odaklanıyor. İstanbul Modern Eğitim ve Sosyal Projeler Bölümü tarafından geliştirilen program, çağdaş sanatçı Bager Akbay işbirliğinde gerçekleşiyor. Program, sanatçının üretimlerini katılımcılarla buluşturarak, yapay zekânın sanattaki rolünü ve etkilerini tartışıyor. Katılımcıları, yapay zekâ ile üretilen sanat yapıtlarının ardındaki derin anlamları analitik bir yaklaşımla yorumlamaya davet ediyor.

İstanbul Modern müze uzmanlarının yönetiminde uygulanan eğitim programı “Kelimeler ve Algoritmalar”, yeni medya, dijital sanat ve yapay zekâ kavramlarını, günümüz teknolojilerinin sanatsal üretim biçimlerine etkilerini ve güncel teknolojilerle çalışan sanatçıları ele alıyor. Bager Akbay’ın Stüdyo STEAM için yeniden yorumladığı “Deniz Yılmaz” adlı sanat çalışmasının analizini ve sanatçının program için özel tasarladığı yapay zekâ uygulamasıyla tamamlanan bir deneyimi içeriyor.

“Kelimeler ve Algoritmalar” eğitim programı, pazartesi hariç hafta içi her gün 10.00 ve 14.00’te lise ve üniversite öğrencileri için düzenleniyor. Program, cumartesi ve pazar günleri 10.30’da 15 yaş üzeri gençler; 16.00’da ise yetişkinler için düzenleniyor. Ücretsiz olarak gerçekleşen Stüdyo STEAM eğitim programlarına katılım için rezervasyon gerekiyor.

Neden “Kelimeler ve Algoritmalar”?

İnsanlık tarihinin en güçlü icatlarından biri olan kelimeler, yalnızca düşüncelerimizi ifade etmenin değil, aynı zamanda bilginin dijitalleşmesinin de ilk adımı. Sesler analog bir dünyadan gelirken, sembollerle ifade edilen kelimeler, yazının icadıyla günümüze kadar dönüşerek dijital dünyanın temelini oluşturuyor. Kodlar, algoritmalar, veri setleri, “token” adı verilen sembollerle tarif edilmiş kelimeleri içeriyor. Eğitim programı, güncel teknolojilerle çalışan sanatçı Bager Akbay’ın üretimleri üzerinden, günümüz sanatını yorumlayabilmek adına kelimelerin evrimiyle başlayıp yapay zekâ teknolojilerine uzanan bu süreci konu alarak, tarihsel bir köprü kurmayı amaçlıyor. 

Kelimelerden doğan dijital dünya, bugün bir canlı gibi kendi kendine düşünebiliyor, öğrenebiliyor ve uyum sağlayabiliyor. İnsan benzeri görevleri gerçekleştirebilme olasılığını taşıyor. Kelimeleri, yani dilin dijital temsili olan token’ları kullanan bu yapay zekâ sistemleri gelişmeye devam ederken, bilgiyi işlemenin yenilikçi yollarını ve yaratıcı ifadelerini de keşfetmeyi mümkün kılabiliyor. yapay zekâ bugün, dilin anlamlandırılması konusunda metin analizi yapabiliyor, token’ları kullanarak belirli konular hakkında metinler üretebiliyor, makaleler oluşturabiliyor. Bir dilden diğerine çeviri yapabiliyor, metinlerden duyguları analiz edebiliyor. Milyarlarca token üzerinden dilin karmaşık yapısını ve bağlamını anlamlandıran yapay zekânın günümüzde şiirler, hikâyeler ve diğer edebi türlerde denemeler üretebilmesi, metinleri görsellere dönüştüren sinestezi uygulamaları gerçekleştirebilmesi, müzik ve ses kompozisyonları üretebilmesi, hatta izleyicilerin tepkileriyle etkileşim oluşturabilmesi ve elbette kullanıcının seçimlerine, ilgi alanlarına göre kişiselleştirilmiş içerikler sunabilmesi, günümüz sanatçıları için yapay zekâyı her geçen gün daha da heyecan verici kılıyor.

"Kelimeler ve Algoritmalar" eğitim programı, yapay zekâyla sanat üretimlerinden örnekleri içeren kısa bir sunumu, Bager Akbay’ın yeniden yorumladığı şair robot “Deniz Yılmaz” projesine odaklanan yapıt analizini ve yine Akbay’ın program için tasarladığı “Söz ve Müzik: iO” isimli sanat deneyimini içeriyor. Program, teknolojinin insan zihni ile iç içe geçen durumlarına tanıklık ediyor ve yapay zekâyla sanat üretiminin gelecekte nasıl şekillendirebileceğine dair düşüncelerimizi derinleştiriyor.

Stüdyo STEAM’de bir duvar yerleştirmesi: “Deniz Yılmaz”

Bager Akbay’ın Stüdyo STEAM için özel olarak tasarladığı duvar yerleştirmesi, sanatçının yaklaşık 10 yıl kadar önce, teknoloji ve sanat konusuna odaklanan çalışmalarından biri “Deniz Yılmaz”dan yola çıkıyor. Yerleştirme, yapay zekâ robotu “Deniz Yılmaz”ın şiir denemelerinden oluşuyor. Bager Akbay’ın ilk defa 2015 yılında gerçekleştirdiği “Deniz Yılmaz”, şimdi de Stüdyo STEAM’de atölye katılımcılarına ilham veriyor.

Bâki ve Nef’î gibi divan şairlerinin şiirleri de dahil olmak üzere, 12 bini aşkın taranmış şiiri içeren veri seti ve yazılım kodlarıyla oluşturulan “Deniz Yılmaz”, farklı donanımsal tasarımlarla, zaman içinde birçok sergiye katıldı. Ürettiği şiirlerin bazıları gazetelerde yayımlandı ve özel koleksiyonlara girdi.  Bu şiir denemelerinden bazıları şimdi de Stüdyo STEAM’de “Deniz Yılmaz’ın Anısına” adlı bir duvar yerleştirmesi ile atölye katılımcılarıyla buluşuyor. Şair robotun şiirlerini analiz eden katılımcılar, yapay zekâ mühendisliğinin sanatın yaratıcı düşünme pratiklerine etkisini yorumluyor.

Yapay zekâ ile bir sanat deneyimi: “Söz ve Müzik: iO”

 “Söz ve Müzik;iO” yapay zekânın bir sanatçı gibi davrandığı özel bir yazılım. Bu uygulama, katılımcıları günümüz teknolojileriyle sanat üretirken yaratıcılık, özgünlük ve müelliflik kavramlarını yeniden düşünmeye davet ediyor.  “Söz ve Müzik: iO”, yapay zekâ araçlarının yaygınlaşmasıyla artan dijital içeriklerin bir sanat formu olarak değerlendirebilmenin olasılıklarını tartışıyor. Ayrıca, yapay zekânın sanatçının geleneksel rolünden bağımsız bir sanat üretimi ortaya koyabilmesinin sonuçlarını sorgularken, sanatı otonom bir sistem olarak nasıl ele alınabileceğimizi analiz ediyor.

“Söz ve Müzik: iO” uygulaması, şiir üretimiyle başlıyor. Katılımcılar; konusu, stili ve duygusu gibi kriterlerle belirleyecekleri veri setlerini Akbay’ın tasarladığı algoritmalar aracılığıyla şiirlere dönüştürüyor. Yapay zekâ tarafından oluşan bu şiir denemeleri, sanat uygulamasının ikinci adımında türleri, ses rengi ve tarzı gibi kriterlerle belirlenen yeni verilerle, program süresince üretilecek dijital ses albümünün parçalarına dönüşüyor. Böylece katılımcılar, kelimelerin, yani token’ların ve algoritmaların dünyasında, yapay zekâ ile sanat üretimini yorumluyor ve sanatsal düşünceyi analiz ediyor.