Afrika sinemasının şaşırtıcı çeşitliliği
İstanbul Modern Sinema, yarım yüzyıllık tarihiyle dünyanın en genç kıta sineması sayılan, ancak bu süre içinde çıkardığı benzersiz filmlerle küresel sanat hayatına büyük bir zenginlik katan Afrika sinemasından bir program sunuyor. 5-22 Ocak tarihleri arasında “Afrika!” başlıklı programda, uzmanlığı Afrika antropolojisi olan Illinois Üniversitesi profesörlerinden Mahir Şaul’un hazırladığı 10 filmlik bir seçki sunulacak. Bu seçki, 1960’larda doğan Afrika sinemasından bir dizi başyapıtı içeriyor. Filmler, geleneksel sanatlardan video ve avangarda uzanan Afrika sinemasının şaşırtıcı çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Bunların bir kısmı Afrika’nın en önemli film şenliği olan Ouagadougou kentinin FESPACO Sinema Festivali’nde büyük ödül almış yapıtlar, diğerleri de dünya klasiği niteliğine ulaşmış ya da yenilikçi üsluplarıyla dikkat çekmiş ürünler. Film seçkisinin açılışı, 5 Ocak Perşembe saat 19:00’da Senegalli dansçı ve davulcuların yer alacağı bir gösteriyle yapılacak.
Programda, Batı Afrika sinema tarihinde bir dönüm noktası oluşturan Mali’den Souleymane Cisse’nin 1982’de Kartaca Film Festivali’nde Altın Tanit Ödülü kazanan, Cannes Film Festivali’nde “Belirli Bir Bakış” bölümünde gösterilen ve 1983’te FESPACO Sinema Festivali Büyük Ödülü’nü alan Rüzgar, Moritanya’dan Med Hondo’nun yönettiği ve 1987’de FESPACO Sinema Festivali Büyük Ödülü’nü alan Saraunya, Burkina Faso’dan Afrika sinemasının Avrupa’da en büyük yankı uyandıran filmlerini yaratan Idrissa Ouedraogo’nun modern bir trajediye benzetilen filmi Töre, Afrika’nın en özgün yönetmenlerinden Senegal’den Djibril Diop Mambéty’nin Friedrich Dürrenmatt’ın ‘Yaşlı Hanımın Ziyareti” adlı oyunundan uyarladığı en önemli filmi Sırtlanlar, Afrika sinemasının en tanınmış isimlerinden Senegalli yönetmen Osman Sembene’nin “Afrikalı kadınların her günkü kahramanlığına bir övgü” olarak nitelendirdiği Faat Kine, Joseph Gaï Ramaka’nın Senegal’in değişik müziklerinden seçilmiş örneklerden oluşan 2001 yapımı Karmen’i, her yeni filmi heyecanla beklenen, ABD’de de yankı uyandıran çağdaş yönetmenlerinden Mali-Moritanya’dan Abderrahman Sissako’nun 2003’te FESPACO Sinema Festivali Büyük Ödülü, Fibresci Ödülü kazanan ve Cannes Film Festivali’nde “Belirli Bir Bakış” bölümünde gösterilen gerçekle kurgusal arasında şiirsel filmi Mutluluğu Beklerken (2002), yönetmen Zola Maseko’nun 2005 FESPACO Sinema Festivali Büyük Ödülü kazanan, gerçek bir olaydan yola çıkan, Afrikan Amerikalı oyuncu Taye Diggs’in başrolde harika oyunculuk sergilediği, yeni Güney Afrika sinemasının gözde yapıtı Drum, Kamerunlu Jean-Pierre Bekolo’nun üzerinde en çok konuşulan Afrika filmlerinden biri olan 2007 yapımıKanlı Kızlar Kulübü ve Çad’dan Mahamat Saleh Haroun’un kefaret, intikam, kan davası gibi konular üzerine karmaşık duygular uyandıran 2006 yapımı Kuru Mevsim başlıklı filmler gösterime sunulacak.
Rüzgar (Finyé)
Souleymane Cissé, Mali, 1982, Renkli, 105’
Birbirini seven iki üniversite öğrencisi kendilerini ani bir fırtınanın ortasında bulur. Sınav sorularına hile karışmıştır ve kitle gösterileri yapılmaktadır; iki sevgili siyasal eylemlere karışınca hapishaneye düşerler. Bu olaylar birbirine zıt olan ailelerini karşı karşıya getirir. Ailelerden biri siyasal iktidara yakındır, öbürü ise kırsal bölgenin eski mistik geleneklerini sürdürmektedir. Batı Afrika sineması tarihinde bir dönüm noktası olan Rüzgar’ın özellikle ataların ruhlarıyla olan ilişkisini gösteren köy sahnesi, gerçekçi toplumsal sinemacılıktan Afrika geleneksel kültürüne yönelen yeni bir sinema sanatına geçişin işaretini verir.
Kartaca Film Festivali Altın Tanit Ödülü, 1982; FESPACO Sinema Festivali Büyük Ödülü, 1983; Cannes Film Festivali, “Belirli Bir Bakış,1982 .
Saraunya (Sarraounia)
Med Hondo, Moritanya, 1986, 120’
Saraunya, bir kadın önderin başlattığı yerel bir direniş hareketini perdede canlandırarak Afrika’nın Avrupalılar tarafından işgalinin en karanlık bölümlerinden birini gözler önüne seriyor. 1899 yılında iki genç Fransız subayı büyükçe bir sömürge ordusu ile etrafı kan ve ateşe boğarak Orta Afrika’ya doğru hızla ilerlemektedir. Amaçları Britanya işgal girişiminin önünü kesmektir. Ancak bugünkü Nijer Cumhuriyeti olan bölgeye geldiklerinde bir ovada kaybolmuş iki köyün halkı beklemedikleri bir direnişle bu ilerlemeyi durdurur. Müslümanların çoğunlukta olduğu bir alanda eski geleneklerini sürdüren bu bir avuç insanın kraliçe/kâhin önderlerine (Saraunya) olan güveni Avrupalıların silahlarına ve yaydıkları büyük korkuya baskın çıkmıştır. Afrika sinemasının biçimsel olarak da en yenilikçi yapıtlarından biri olan destansı boyutlardaki bu film, seyircinin kolay kolay zihnininden atamayacağı yoğun imgeler sunuyor.
FESPACO Sinema Festivali Büyük Ödülü, 1987.
Töre (Tilaï )
Idrissa Ouedraogo, Burkina Faso, 1990, 81’
Sahel olarak anılan bölgenin sonsuz çoraklığında bir yolcu uzun bir ayrılıktan sonra köyüne döner. Saga, köyüne vardığında haberci neşeyle boynuz trompetini öttürüp onun gelişini ilan etse de, evine ulaştığında umduğu mutluluğu bulamaz. Uğruna bütün fedakarlıkları göze aldığı sevgilisi kendisini beklememiş, üstelik de babasıyla evlenmiştir. Saga duygularına hakim olamaz. Karmaşık duygusal ilişkilerden bütün aileyi içine çekip yutan bir kan ve kin yumağı oluşur. Vahşi bir tabiat, kesin çizgilerle kotarılmış karakterler, geleneklerle duygu arasında bocalayan insanlar. Ouedraogo, Afrika sinemasının Avrupa’da en büyük yankı uyandıran filmlerini yaratmış önemli bir yönetmen.
Sırtlanlar (Hyenas)
Djibril Diop Mambéty, Senegal, 1992, Renkli, 103’
Küçük bir şehrin yoksul ama gururlu sakinleri önemli bir hanımın ziyarete geleceğini duyunca heyecanlanırlar. Hanımefendinin “Dünya Bankası’ndan daha zengin” olduğunu duymuşlardır. Acaba şehrin kalkınmasına yardımcı olacak mıdır? Ancak ikramlar ve methiyelerle karşıladıkları misafir, yüreğindeki sönmemiş bir acının intikamını almak için gelmiştir ve halkı hayrete düşüren bir koşul ileri sürer. Kinayeli bir ahlak dersi havasında gelişen hikaye birden olmadık ufuklara yelken açar. Perdedeki kahramanların açmazları, seyirciyi de bilinmez bir vicdan muhasebesine sürükler. Göz alıcı ama hayali Afrika dekorları ve giysileriyle sunulan bu kıssanın en şaşırtıcı taraflarından biri, İsviçreli oyun yazarı Friedrich Dürrenmatt’in ‘Yaşlı Hanımın Ziyareti (Der Besuch der alten Dame)’ adlı oyunundan uyarlanmış olması.
Faat Kine
Osman Sembene, Senegal, 2001, Renkli, 121’
Afrika sinemasının uluslararası alanda en tanınmış isimlerinden Sembene’nin hayatının son döneminde gerçekleştirdiği yapıtlardan biri olan bu filmde kadınlar ön plana çıkıyor. Faat Kine, dar boğazlardan geçerek tek başına bir yerlere gelmiş başarılı bir iş kadını. Kendi kurduğu hayatını kolayca paylaşacak bir insan değil, ama yaşlı annesi, tek başına büyütüp üniversiteye gönderdiği çocukları hâlâ sorumluluğu altında. Sembene’nin “Afrikalı kadınların günlük kahramanlıklarına bir övgü” olarak nitelendirdiği bu filmi, Afrika’nın çağdaş gündelik yaşamını gazete ve dergi kalıplarının tamamen dışında ama başka türlü beklenmedik ve parlak bir ışıkta görmek isteyenler için iyi bir fırsat.
Karmen Geï
Joseph Gaï Ramaka, Senegal, 2001, Renkli, 82’
“Aşk isyankar bir kuştur, kimse ona gem vuramaz”. Senegalli Karmen de tıpkı Bizet’nin operasındaki Carmen gibi bu mısraları şarkıya dökerek aşık olur, karanlık işlere dalar, özgürlüğünü ilan edip ayrılır ve bu uğurda her şeyi feda eder. Afrikalı Karmen, Fransız benzerinden daha bağımsız, fırtınalı ve pervasız bir hayat sürer. Gaï Ramaka bu uyarlamasında sevilen operadan aşina olduğumuz, ama hikayesi tamamen farklı bir kadın kahraman yaratıyor. Dakar’ın okyanus görüntülerine karşı gelişen bu müzik ve dans şöleni, Bizet’nin günlük hayatımıza sinmiş popüler aryalarına rağbet etmiyor. Filmin müzikleri Senegal müziklerinden ustaca seçilmiş örneklerden oluşuyor. Sözle tanımlanması zor, kökeninde melez, ama görünüşünü Afrika güneşinden, renklerini de Afrika desenlerinden alan bir yapıt.
Mutluluğu Beklerken (Heremakono)
Abderrahman Sissako, Mali-Moritanya, 2002, Renkli, 95’
“Gurbet daha yola çıkmadan başlar,” diyor yönetmen Sissako. Bir araba dolusu yolcu, okyanus kıyısındaki bir balıkçı köyünde bozulan arabalarının tamir edilmesini bekliyor. Aralarında talihini Avrupa’da deneyecek olanlar, ailesini ziyarete gelenler, ayrıca gidemeden hayatını kaybedecek olanlar var. Kişisel izlenimlerle örülmüş, yer yer anı yer yer de bir köyün tasviri gibi duran bu şiirsel ve doğaçlama film, gerçekle kurgu arasında belirlenmesi zor bir çizgide gelişiyor. Nefes kesici imgeler ve yönetmenin kendine özgü olağandışı mizahı seyirciyi gözlerini perdeden ayıramaz hale getiriyor. Sissako, Afrika’nın her yeni filmi heyecanla beklenen, ABD’de de epey yankı uyandırmış çağdaş yönetmenlerinden biri.
FESPACO Sinema Festivali Büyük Ödülü, FIPRESCI Ödülü Cannes Film Festivali “Belirli Bir Bakış”, 2003.
Drum
Zola Maseko, Güney Afrika, 2004, Renkli, 104’
Yeni Güney Afrika sinemasının bu gözde yapıtı, gerçek bir yer ve olayı perdeye taşıyor. 1950’lerde Johannesburg’da yayınlanan Drum adlı dergide başarılı bir gazeteci olan Henry Nxumalo, etliye sütlüye karışmayan spor yazıları yazmaktan bıkar, siyaset eleştirileri de içeren günlük konulara eğilmeye başlar. Bu değişilikten başta biraz kaygılanan editörü,yazıların ilgi çektiğini görünce yazarı cesaretlendirir. Ne var ki hükümetin gizli bir niyetinin keşfedilmesi işin rengini değiştirir. Johannesburg’un, Afrikalı sakinlerinin alımlı müzik ve eğlence dünyasını zamanın mekan ve dekorları içinde çekici bir şekilde yeniden yaratan bu film aynı zamanda yakın tarihimizeki dünyanın en acımasız siyasi düzenlerinden birinin de karmaşık bir resmini sunar.
FESPACO Sinema Festivali Büyük Ödülü, 2005.
Kanlı Kızlar Klübü (Les Saignantes)
Jean-Pierre Bekolo, Kamerun, 2007, Renkli, 97’
Şehrin renkli ışıklarıyla yer yer aydınlanan gecenin karanlığında iki genç kadın, önemli bir devlet adamının cesedinden kurtulmaya çalışıyor. Genç kadınlar amaçlarına ulaşmaya çalışırken fütürist mekanlarda olmayacak olaylarla karşılaşırken, arkalarında Mevungu diye anılan esrarengiz bir feminist güç vardır. En çok tartışılan Afrika filmlerinden biri olan Kanlı Kızlar Kulübü, bir video parodisi gibi görünse de, önemini şüphesiz Bekolo’nun ustalıklı kurgusundan alıyor. Godard’ı andıran atlamalı kurgu, üst üste bindirilmiş imgeler ve hepsinin ortaya çıkardığı beklenmedik renkli, zengin görsel ve işitsel doku.
Kuru Mevsim (Daratt)
Mahamat Saleh Haroun, Çad, 2006, Renkli, 96’
Tropikal Afrika’nın kurak mevsiminde tarım işleri durunca köy halkı ya başka işlere bakar ya da seyahate çıkar. Delikanlı Atim (Yetim) de torbasını alıp tozlu yollardan uzaktaki başkente doğru ilk kez yola koyulur. Ancak havada bir gerginlik vardır. Yıllar süren iç savaştan sonra barış vaadi ile gelen hükümet geçmiş çatışmalarda suç işleyenlerin hepsine af çıkardığını ilan etmiştir. Haber mağdur ailelerini galeyana getirir, karmaşaya yol açar. Atim de gizli bir görevle şehre gönderilmiştir. Çantasında yıllar önce ölen babasının silahı vardır. Ne var ki şehirde bir canavar ararken istemeden kendini bir baba-oğul ilişkisi içinde bulur. Farkına varmadan ahlaki değişim yaşar. Kum tepelerinin ardındaki köyüne döndüğünde olgunlaşmış başka bir insandır.