Cihat Burak Retrospektifi

Cihat Burak Retrospektifi

Modern seyyah, bıçkın nakkaş, zamansız tarihçi

Sergi Sponsoru: Türk Telekom

İstanbul Modern Sanat Müzesi, modern Türk resminin sıradışı ustası, toplumsal ve kültürel tarihimizin eşsiz yorumcusu Cihat Burak’ın yaşamını ve sanatını yansıtan bir sergi düzenliyor. Türk Telekom’un sponsorluğuyla gerçekleşen, küratörlüğünü İstanbul Modern Ulusal Sergiler Şef Küratörü Levent Çalıkoğlu’nun üstlendiği "Cihat Burak Retrospektifi", çok yönlü sanatçının 50 yıllık sanatsal üretimini bir araya getirecek.

Sergide Cihat Burak’ın resim, seramik ve baskı teknikleriyle gerçekleştirdiği yaklaşık 232 yapıtı yer alacak, sanatçının farklı konu başlıkları altında bir araya getirilen çalışmaları dönemsel bir akış eşliğinde sunulacak. Sergide ayrıca Ara Güler’in çektiği 23 Cihat Burak fotoğrafı yer alacak. 13 Aralık 2007’de İstanbul Modern Sanat Müzesi Süreli Sergiler Salonu’nda açılacak olan sergi 6 Nisan 2008’de sona erecek. Sergi kapsamında "Seyahatname" başlıklı eğitim projesi ve "Fırçasıyla ve Kalemiyle Cihat Burak" başlıklı söyleşi dizisi gerçekleştirilecek, "Simurg-Gerçeğin Peşinde Otuz Yolcu" belgesel dizisinin Cihat Burak’a ait bölümü gösterilecek.

Mimar, ressam ve öykü yazarı Cihat Burak, Osmanlı-Türk toplumunun gerek mekânsal gerekse sosyal özelliklerini özümseyerek, yaşam serüvenine paralel biçimde Cumhuriyet Dönemi Türk insanını tüm yönleri ile yansıtıyor. Cihat Burak, eskinin tadını yeniden yaratan, halk sanatıyla Osmanlı sanatının öğelerini, Batılı bir yöntemle bağdaştırıp sunan bir resim ustası olarak, tuval, kâğıt, seramik, metal plaka gibi farklı malzemeleri deniyor, araştırıyor.

Gelenekle evrensellik, imgelem ile gerçeklik iç içe

Sanatı, hayatın yansıması olarak gören Cihat Burak’ın resimlerine hayaller, hatta şiirler, düşler karışır; gerçeküstü öğeleri, olağanüstü bir kara mizahla birleştirerek çok özgün bir resim dili yaratır. Figürleri, gerçekleştirdiği döneme ve toplumsal yaşama ilişkin analizlerini ironik bir dokuyla sunar. Çalışmaları bellek, düş gücü, hiciv ve fantastiğin bileşimidir. Zengin düş ve gözlem gücüyle son derece kişisel, ironik üslubuyla, masalsı ve nüktedan bir dünya sunar. Otobiyografik izler de barındıran yapıtlarında, insan ilişkilerinin ve çevrenin yozlaştırılmasına, eğitim sisteminin çarpıklıklarına, hızlı kentleşmeye, kültürel değerlerin bozguna uğramasına, gelişemeden modernleşmeye çalışan topluma kızgınlığı, başkaldırısı ağır basar.

Cihat Burak’ın gerçeküstü öğeler ve olağanüstü bir kara mizahla süslediği resimlerinde şu konular görülür: Osmanlı tarihi, Cumhuriyet Türkiyesi’nin sosyo-politik yaşam tarzı, Paris ve kent hayatı, çocukluk anıları ve geçmişe özlem, edebiyat metinleri ile düşsel bir dünyanın iç içe geçtiği anlatımlar, doğa ve canlılar dünyası, ölüm, yaşam ve gelecek. Nazım Hikmet’i, Cumhuriyet tarihinin sosyo kültürel yaşamının bir yansıması olarak anıtsallaştıran Cihat Burak, resimlerinde, ilginç bulduğu Yahya Kemal, Neyzen Tevfik, Nadir Nadi, Eren Eyüboğlu, Aliye Berger gibi kişileri de konu alır. Günlük yaşam kesitlerini, anılara ve bir düş alemine bağlayarak, ince bir mizah anlayışıyla yansıtır yapıtlarında: Telli Baba’yı ziyaret eden yeni evli bir çift, efeler, gaziler, pehlivanlar, ayakkabı boyacıları, askerler, balıkçılar, çarşılar, pazarlar, vapurlar... Beyoğlu gece hayatının tüm kahramanlarını, çalgıcıları, şarkıcıları, dansözleri, Krepen Pasajı’nı, Cumhuriyet Meyhanesi’ni kendine özgü biçimde aktarır. Popüler kültür hayatımızdan Beyaz Kelebekler, Zeki Müren gibi isimlerin yanı sıra kimi resimlerinde Lady Diana, Maria Callas, Onasis, Hitler, Göring çıkıverir karşımıza.. Özellikle "Evliya Çelebi Seyahatnamesi" gibi düş gücüyle gözlemlerin kaynaştığı edebi türlere merakıyla, I.Ahmet, Piri Reis, Moby Dick, Ortaçağ deniz savaşları, mitolojik öyküler gibi konuları özgün hiciv diliyle yeniden yorumlar. Hızlı kentleşmeyle değişen değerlerin tanığı olan Süleyman Demirel, bir gazete haberinden yola çıkarak yaptığı resminde yarı devlet adamı yarı başkumandan olarak gösterilir. Politik, eleştirel sanat anlayışının en keskin örneklerinden biri de, bir ziyafet sofrasında dönemin Başbakanı Turgut Özal’ı göğsüne kağıt paralar yapıştırılmış bir gelin olarak resmettiği, 1980’li yıllardaki toplumsal dönüşümü irdelediği yapıtıdır.

Ürettikleri yaşamının tanıklığı

İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, modern Türk resminde çok özel bir yere sahip sıradışı bir usta olan Cihat Burak’ın yaşadığı dönemin sanatçısı olarak, ürettikleriyle geleceğe tarihsel belgeler bıraktığını ve yaşamının tanıklığını yansıttığını belirtiyor: "Sanatçının, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet dönemine uzanan yaşamöyküsüne koşut, gelenekle evrenselliğin, imgelem ile gerçekliğin iç içe geçtiği sanatından çok çeşitli örnekleri içeren "Cihat Burak Retrospektifi", aynı zamanda geçmişimizin görsel tarihini de sunuyor. İstanbul Modern, Türk sanatının uluslararası önem taşıyan sanatçılarına ayırdığı geniş kapsamlı süreli sergileri ile öncelikle bu sanatçıların yeniden gündeme gelmesine ön ayak olurken, genç kuşaklara ulaşması için de öncülük yapıyor."

Küratör Levent Çalıkoğlu, Cihat Burak’ın sanatının metinler ve disiplinlerarası bir kaynaktan beslendiğini vurguluyor:"Dünya, sözlü bir atlas, görsel bir coğrafya kitabıdır onun için. Bakar, okur, dinler, notlar alır, biriktirdiklerinden kuşku duyar, dünyayı bir toplumbilimci gibi sebep ve sonuçları üzerinden inceden inceye analiz eder. Sanata ait her türlü görselliği, hayat ve gündelik olanla ilişkilendirir, hayal gücünün sonsuz derinliklerine daldırarak yeni ve kendine has bir bakış kazandırır. Kendisini görünüş ve anlam dünyasına adar, biriktirdiği her şeyi bir nakkaş gibi yüzeylere istif eder. "Çalıkoğlu, Cihat Burak’ın kendine ait bir imge dünyası kuran nadir sanatçılardan biri olduğunu belirterek, "Sanatının benzersiz ve karşılaştırılamaz olmasının nedeni, diller arasında kendine özgü bir sentez kurmasından kaynaklanır. Katı bir gerçekçilikten doğan, sınırsız bir hayal gücünün içerisinden süzülen, tüm dünyayı belleğinin bir parçası olarak işleyen duyarlı ve alabildiğine samimi bir anlatım tarzı geliştirir. Dünya vardır ve Cihat Burak ayrıntılı bir gözle onu okur" diyor.